Evren insan ve varoluş ile ilgili aklınıza mutlaka sorular gelmiş ve sizlerde daha önce kesinlikle sorgula mısınızdır. Mesela insan maymundan gelmiştir, ataları maymundur tartışmalarını mutlaka duymuşsunuzdur. İşte yazarın ilk okuduğum kitabı tam da bu konu ile başlıyor. Kitabın başında insan tarihinin kısa bir tarihi dediğine bakmayın, bence oldukça ayrıntılı pek çok ilginç konuyu ele almış. Bu kadar konuyu ele alış şekli de kitaba ayrı bir hava katıyor, ne kadar çok soru sorar ve araştırırsa o kadar gelişim olur ve mantıklı karar vermeye başlar insanoğlu. Dünyamızın aslında kainatta ufacık bir nokta olduğunu da fark etmeye başliyoruz bu tip kitaplarda. Kitap dört ana bölüme ayrılmış.
İlk bölüm nedir? ne anlatılmış?
İlk bölümde 13.5 milyar yıl öncesinde big-bang olarak adlandırılan hani meşhur büyük patlama var ya hani ilk toplulukların oluştuğunu bize söyleyen o big -bang patlaması. İşte o patlamadan epey zaman sonra bizden yaklaşık 2,5 milyon yıl öncesinde dünyada ilk insana benzeyen canlıların ortaya çıkması ve 70000 yıl önce de başlayan bilişsel devrimin 12000 yıl önce de tarım devriminin hızlandığını işaret ediyor tarihçi yazar Yuval Noah Harari. Sadece 500 yıl önce ise bilimsel ilk devrimlerin nasıl başladığını bu kitabın sayfalarını okurken adım adım öğreniyorsunuz. Ben burada çok ayrıntıya girmeyeceğim ayrıntıya girmeden de ana hatlarıyla tanıttım ama devam edeyim.
Kitabın 2. Bölümünde ise tarıma geçiş için yani milattan önce yaklaşık 9500- 8500 Güneydoğu Türkiye Batı İran ve halihazırda Balebanon olarak adlandırılan tepelik arazide sınırlı bir coğrafyada başlamasıyla; buğday ve keçilerin, milattan önce 5000 atların, 4500 üzümün, 3500 yılında evcilleştirilmesi ile tabiri caizse bir kültürün adımlarının atılmış olduğunu öğreneceksiniz. Bu gelişim adımlarının insanın evrimleşmesini etkilemiş olurken sonuçları kendinizde tekrar gözden geçirmiş olacaksınız. Bu arada, hayatınızda duymadığınız atasözlerinden de kesitler bulabilirsiniz. Mesela ''iyi demirden çivi yapılmaz'' atasözün de ne saklı acaba?
Kitabın 3. Bölümünde ise; insanoğlunun birleşme çabalarını ele alıyor. Oldukça detaylı olarak hem de. Mesela mitler nasıl dinleri oluşturur?
Kitabın 4.Bölümünde ise; Yapay içgüdü nedir? Küresel vizyon nedir? Nasıl oluşmuştur?Krallar ve tanrıların başaramadıklarını para nasıl başarmıştır? Bilimsel keşfin başlangıç anlayışı ile başlıyor. Bilgi güçtür tezini acaba insanoğlunu olumlu mu olumsuz mu etkiliyor? Kitabın bu bölümü de bu sorulara cevap bulacağınız nitelikte yazılmış. Kitabı okuduktan sonra yorumlarınızı bekliyorum, keyifli pazarlar dilerim.
0 Yorumlar